Bu dünyayı terk etmişler hakkında yazmak belki de en kolay ve konforlu işlerin başında gelir. Çünkü hiçbir cümlenize itiraz edemezler. Yaşayan biri hakkında yazmak ise riskler barındırır. Hele hakkında inceleme yapılan tatlı sularda kulaç atan “dokunulmazlar” listesinden biri ise riskler ikiye katlanır. “Muhipler” hemen ortaya çıkar, cümlelerinizin içeriğiyle ilgilenmeden seslerini yükseltirler. Gürültü öyle bir hâl alır ki hakikatle sahte, iyiyle kötü ve güzelle çirkin birbirine karışır. Her şeye rağmen riskleri göze alan Mehmet Erdoğan, kitabında Murat Belge’nin edebiyat eksenli deneme, inceleme, kuramsal ve eleştirel nitelikli yazılarına projeksiyon tutmaktadır. Bunu da edebiyat ve eleştirinin önünü tıkayan ideolojik tutumları bir yana bırakarak yapmaktadır.
Peki, Murat Belge kimdir?
Demokrasiye, hukuka, insan haklarına, özgürlüklere, sivil topluma ve siyasete bakışı tamamen araçsal mıdır?
Ya bilim, düşünce, kültür, edebiyat ve sanata bakışı?
Gazeteciliği edebiyatçılığından daha oylumlu ve tutarlı mıdır?
Adını gündemde tutan edebiyat verimlerinden çok gazeteciliği midir?
Elinizdeki kitapta bu ve benzeri daha birçok soruya yanıt bulacak, edebiyat coğrafyasında yeni ve sürpriz keşifler yapacaksınız.